Odda75

Kapalıçarşı’nın tarihi dokusunda, sarı ahşap bir dükkanda başlayan bir hikaye... Aile yadigarı yakut yüzükler, Boşnak kadınlarının kıymetli takıları ve Osmanlı Sarayı’nın zarif mirası... ODDA 75, kurucusu Merve Bahçenli’nin köklerine ve kültürel geçmişine duyduğu bağlılıkla doğdu. Sandal Bedesteni’nde bir çocuğun kalbinde filizlenen bu tutku, yıllar içinde büyüyerek zamansız bir mücevher markasına dönüştü.

ODDA 75, Yugoslavya topraklarından Osmanlı’nın görkemli saraylarına uzanan ilham dolu bir dünyayı, modern bir mücevher diliyle buluşturuyor. Koleksiyonlarında yer alan her parça, Doğu’nun zengin kültüründen, el işçiliğinin inceliğinden ve geçmişe duyulan saygıdan güç alıyor.

Doğunun Zarafeti, Batının Şıklığıyla Buluşuyor

ODDA 75 kadını; geçmişiyle barışık, yeniliğe açık, ruhunu değerli taşlarla besleyen, kendine güvenen bir figürdür. Sarayın ihtişamını taşıyan zarif ve güçlü kadınlardan ilham alınarak tasarlanan her parça, oryantalist bir aura ile modern kadının karakterini yansıtır. Mücevherleri yalnızca bir aksesuar değil, bir ifadeye ve kimliğe dönüştüren bu kadınlar, kendilerine iyi gelen taşları seçerken aynı zamanda birer zanaatkar haline gelirler.

Kapalıçarşı’dan Doğan Zamansız Mücevherler

Altın, yakut, zümrüt ve renkli doğal taşlarla bezeli ODDA 75 tasarımları, Kapalıçarşı'nın ustaları tarafından el işçiliğiyle üretiliyor. Her mevsimde yenilenen, ancak özünü kaybetmeyen bu mücevherler; Osmanlı ve Doğu kültürüne özgü detaylarla, klasik ve şık bir estetik anlayışı içerisinde yeniden hayat buluyor. Zamansız duruşuyla dikkat çeken parçalar, sürdürülebilir lüksün birer sembolü haline geliyor.

Anılardan Geleceğe Uzanan Işıltılı Bir Yol

ODDA 75, sadece mücevher değil; bir geçmiş, bir anı ve bir ruh taşır. Manevi değeri olan objelerin peşinde, kültürel miraslara sahip çıkarken, kadınların yaşamına değer katan özel parçalar üretmeyi amaçlar. Bu yolculuk; geçmişin izlerini günümüzle buluşturmak, geleceğe ilham vermek üzerine kurulu. Çünkü biliriz ki, ışık her zaman doğudan yükselir.