Marka ismimiz, Latince’de “ev” anlamına gelen “maison” kelimesi ile, İstanbul’un bilinen en eski adı olan “Lygos” kelimesinden türetilmiştir.
Tarih boyunca bu kadim şehir; Lygos, Byzantion, Augusta Antonina, Yeni Roma, Konstantinopolis ve en son İstanbul isimleriyle anılmıştır.
Bizans’ın Işıltılı-Hüzünlü Mirası
Hristiyan teolojisinde geçen “parlak-hüzün” kavramı, Tanrı’nın yardımına ve kurtuluşa duyulan umutla gelen sevinci, hayatın acıları ve günahın yarattığı hüznü aynı anda ifade eder.
Bu duygu, Bizans ikonografisi, müziği ve mimarisinde özellikle geç dönem sanatına damgasını vurmuştur.
Bizans sanat anlayışı, Avrupa’nın kültürel gelişimine yön vermiş; İtalyan Rönesansı'nın temel yapı taşlarından biri olmuştur.
Altın ve İnançla Bezenmiş Sanat
-
yüzyıldan itibaren, Palaiologos Hanedanı döneminde; ikonların değerli metaller, mine işlemeleri, inciler ve değerli taşlarla kaplanması, altın işçiliğinde zirveye ulaşmıştır.
Bu sanat eserleri, Bizans’ın inancını ve estetik anlayışını yansıtan eşsiz örneklerdir ve kuyumculuk tarihine ilham vermeye devam etmektedir.
Lygos’un Kozmopolit Ruhu
Lygos’un toprakları, tarih boyunca yalnızca Helen ve Roma kökenlilere değil, birçok farklı etnik ve kültürel topluluğa da ev sahipliği yapmıştır.
Bugün de bu şehir, kozmopolit yapısıyla, farklılıkları bir arada yaşatmaya ve kültürel sınırları aşmaya devam etmektedir.
Maison Lygos’un Misyonu
Maison Lygos olarak misyonumuz, inanç ve ihtişamın damgasını vurduğu Bizans çağını geleceğe taşımaktır.
Amacımız; sanat, tarih ve kültürel mirasın çağdaş formlarla yeniden yorumlandığı bir dünya yaratmak.
Her koleksiyonumuzda, bu güçlü geçmişin izlerini taşıyan mistik zarafeti günümüzle buluşturuyoruz.